19 Aralık 2015 Cumartesi

Yüzleşen Masallar


      Tüm ''yüzsüzlüğümle''  davet ettim korkularımı ve  masal yolcularını..İki soru çok canlıydı içimde. Korkularım beni ne yapmaktan alıkoyuyor? Kalbim neyin açlığını çekiyor?
Kırkmerdiven Cafe'deki son masal gecesinin giriş bölümünden.. 

Yine her sabah olduğu gibi  aynı saatte çalan alarmla  yeni  bir  güne gözlerimi açtım.Sıcak yatağımdan  dışarı çıkmamla  kaybettiğim sıcaklığı rengarenk yeleğimi giyerek bulmaya çalıştım.Hızla tuvaletin yoluna koyuldum.Elimi yüzümü yıkadım.Bir lokma ekmeğe  gözüme ilişen bir şeyler sürüp yiyerek geçiştirdim kahvaltımı. Peki ama tüm bunlar her sabah  yaptığım şeylerdi  bugünü farklı kılan neydi?
  
 Her ne olduysa evden çıkıp  yolda yürümeye başladığımda oldu.  Patlayan bir bombayla   ortaya   çıktı korkularım.Öyle çok korktum ki korkudan yüzüm düştü.Kalabalıklar içinde kaybolan yüzümü aradım  tekrar aradım  sonra biran aramayı bıraktım ve düşündüm yüzsüzlük belki de iyi bir şeydi.İlk etapta alışık olmayınca yüzsüzlüğümü gizlemek için en çok satan gazetelerin sür manşetli haberlerinden küpürler kesip başka bir yüz yaptım kendime  .Zaman geçtikçe   televizyon  ekranının arkasından bakmaya başladım olmayan gözlerimle hayata.Yeni maskeler  geçirdim kafamın arkasına  her an yüzüme geçirmeye hazır maskeler.Kan kokusunu  koklamamak için burun deliklerime parfümlü pamuklar tıkadım.Dilim ezberlerimi tekrarladı durdu bozuk bir plak gibi.Kulağıma muhafızlar diktim gerçekleri içeriye almasın diye.Kalbimin derinlerine dokunmaya başlayanlardan hep kaçtım.Gizledim yüzsüzlüğümü  ama belli  bir yerden sonra patlak verdi .Gizleyemedim  yüzsüzlüğümü  .Yüzsüzlüğüm açığa çıkınca ne yapacağımı bilemedim.Sonra  açığa çıkarsa çıksın dedim kendime  her ne yapıyorsam kimse bana  hangi yüzle bunları yapıyorsun diyemez ki  onca yüzsüz varken  ortalıkta..

Zaman geçtikçe düşünmeye başladım   kim bilir şuan gerçek yüzüm nerede?Bir ege kıyısında sahile vurmuştur belki.. Belki de faili meşhur larca  toprağa gömülmüştür.Biri çöpe atmak istemiş öteki çöpten alıp bit pazarında 1 liraya satmıştır pazarlıkla …





Yeni  bir gün yaklaşıyor..Güneşe gebe gece , sessiz   ıkınmalarıyla güneşi doğurduğunda kalp  atışlarımın hızlanması yeni dünyanın gelişinin habercisi belki de.Kalp atışlarım öyle güçlü ki zamanla zihnimdeki  ezberlerimi, doğrularımı,yanlışlarımı ,önyargılarımı ,öğrendiğim her şeyi birer birer yerle bir ediyor.Sonrasında saf sevginin can suyu olduğu bir sarmaşık filizleniyor kalbimden ,tüm bedenimi sarıyor.Maskelerimi bir bir çıkarıyor ve beni ölüme götürüyor .Tabutumda  yeniden doğuyorum ben.Tabutumu beşik yapıp, kendime ninniler söylüyorum.Masalların gücüne bir kez daha tanıklık ediyorum.Yeni olanı arıyorum ve  her birinizin içinde  gerçek  yüzümün bir yansımasını görüyorum.Kendi karanlığımda   kaybettiğim gerçek yüzümün  varlığını hatırlıyorum.Gözlerinizin derinlerine dalıp   yitirdiğimiz  o bağı  örüyorum ilmek ilmek.Kalplerinizde  yeniden açacak o çiçeklerin kokusunu özlemle içime çekeceğim günlerin hayalini kuruyorum.Anlatacağım masalları dinleyecek o can kulağına bakıyorum yeniden. Yüzümün parçaları birer birer  aydınlanıyor .Karanlıkta kalmış yanlarını kalbimden akan sevgiyle, barışla ,güvenle, aşkla  gösteriyorum.Özümden çıkan bir çift göz koyuyorum..Artık korku yüklü göz kapaklarım  öfkeyle ,nefretle  kapanmayacak. Daha çok açacağım gözümü gönlümü barışa,güvene,neşeye,sevgiye.Eskiden yeniye geçen eşikteki masalların büyüsüyle..