12 Temmuz 2015 Pazar

Örümceğin Şarkısı

    Masalları  sevdiğim farklı mekanlarla buluşturma niyetim en sevdiğim yeleklerimi aldığım Vatkalı Güve’nin   kahramanları Çağdaş ve Duygu ile olan sohbetime konu oldu.Vatkalı güve, eskilerin herbirşeyi dükkanında  baktığım her köşede bir hikaye saklı   dururken   orada bir masal gecesi  düzenlememek olmazdı.Eskilerden bahsetmişken bir süredir peşimi bırakmayan  örümcekler  ve ağ  örme  de bu masal gecesinin   çıkış noktası  oluverdi.Masal gecesinin  açılış masalını burada da paylaşmak istedim.

Gecenin sonunda Diana 'nın  ellerinin büyüsüyle şekillenen resmim
Diana  gezgin  , seyahat sürecini   resimlerle anlatıyor   diğer resimlerine  burdan bakabilirsiniz   


        Sessizliğin ele geçirdiği bir anda başladı her şey....Kendi içine açılan pencerelerin birine yaklaştı ,durdu ,bakışları dolaştı derinliğinde…En son ne zaman yapmıştı böyle bir şeyi, hatırlamıyordu..Sonra bir yürüme sesiyle irkildi  , derinlerde bir yerde   bir    ışık gördü.Işığa  iyice baktığında onu bir çocuğun tuttuğunu fark etti.Çocuk  ,kapalı kapıların  sıralandığı uzun bir koridorda  yürüyordu.Gözleriyle takip etmeye başladı çocuğu.Çocuk ilerde  bir kapının önünde durdu , eski tahta  bir kapı, küflenmiş bir kapı.. Bakan gözlerin  belki de önünden defalarca geçtiği  ancak açmayı denemediği ,açmaya cesaret edemediği bir kapı…Bir anda çocuk kapıyı açtı  , karşısına  beyaz  çarşaflarla  örtülmüş  eşyaların olduğu tozlu bir oda çıktı.Bir çarşafı çekip açtı ,bir yatak çıktı karşısına  …Ne zamandır karanlığın içinde  bilinmezliğe yürüdüğünü bilmiyordu..Yatağı görünce bedenindeki yorgunluğu daha çok hissetti yıllardır biriken o yorgunluk halini , dayanamayıp    yatağa uzandı başını yastığa koydu, tam kendini uykunun şifalı kollarına bırakacakken yan taraftaki komidinin köşesine bir örümceğin ağ ördüğünü fark etti . Belki başka zaman görse   örümcekten korkardı ama bu kadar yakından ilk defa tanıklık ediyordu ağını ören bir örümceğe  öyle heyecanlandı ki  izlemeye koyuldu örümceği... Sessizliğin ele geçirdiği bir anda  örümcek  ağlarını ilmek ilmek  ördü.Gün be gün çocuk her akşam o odaya gidip aynı yatakta yatmaya  örümceği izlemeye devam etti.Günler geçtikçe örümceğe  gün içerisinde yaşadıklarını anlatmaya başladı.Korkularını , endişelerini, hayal kırıklıklarını ..Ertesi gün sevinçlerini, umutlarını ve hayallerini. Örümcek çocuktan  duyduklarını bir bir  ilmek ilmek ağına katıyordu.O korkularından bahsederken ona daha önceki günler  anlattığı  hayallerinin  ,umutlarının ,sevginin ilmeklerini  gösteriyordu.Çocuğun  attığı adımlar ,yaptığı seçimler  ihmal ettiği her şey  ilmek ilmek örülüyordu.Odanın içinden  dışarıya, kalptan zihine , gönülden gönüle , evrenin bir ucuna kadar ağlar ilmek ilmek örüle örüle devam ediyordu.Günler sonra  örümcek  şarkısını söyledi ve çocuk şarkıyı öğrenmesiyle ayrılmanın vakti gelmişti.  O günden sonra     o çocuk  diyar diyar gezmeye  ve örümceğin şarkısını insanlarla beraber söylemeye   ve şarkının ardından gelen sessizlikte    açığa çıkan hikayeyi anlatmaya devam etti.Bugün burada yarın başka bir yerde.

                                          ÖRÜMCEĞİN ŞARKISI 

'' Aşkı ilmek ilmek ör tüm evrenine 

  Barışı ilmek ilmek ör tüm geleceğe

 Umudu ilmek ilmek ör tüm söylemine

 Hayalini ilmek ilmek  ör tüm eylemine 

Bugünden başla ör , ör , ör,

Bugünden başla ör...  ''